Aaaah!
Hayır! Kayıyorum! Düşüyorum! Gitmek istemiyorum. Hayır. Hayır!
Tutunmalıyım. Ah hayır! İşte düşüyorum. Duramıyorum.. Çok zayıfım. Bir o
kadar da yalnız. Tek başıma bu kocaman yüzün ortasında yapa yalnızım.
Hiç kimsem yok. Bir boşluğun ortasında yalnızlığın pençesinde bir
gözyaşıyım ben. Acınacak haldeyim. Şimdiden özledim arkadaşlarımı. Her
bir damlayı. Hatırlıyorum adlarını. Duygularımı. Ve de bu yüzün
duygularını. Üzüldü biliyorum. Ona da haksızlık ediyorum. Bir işe
yaradım en azından. Rahatlamaya ihtiyacı olan birini rahatlattım. Ancak
tek başıma ne yapabilirim ki? Arkadaşlarımın da gücüne ihtiyacım var.
Tek başıma rahatlatamam. Arkadaşlarım. Üzgünüm. Ama sizden bir isteğim
var. Benimle beraber düşer misiniz? Bana ve bu yüzün bu damlanın asıl
sahibine yardım eder misiniz? Ah hayır kuruyorum. Siliniyorum. Varlığımı
kaybediyorum. Elveda…
.
.
.
Canlanıyorum.
Kendime geliyorum. Arkadaşlarım mı yoksa! Evet! Ah dostlarım. Teşekkür
ediyorum. İyi ki varsınız. Benimle yok olacaksınız ama üzülmeyin iyi bir
şey yaptık. Bu insanı rahatlattık. Rahatlattık değil mi?
Rahatlattığımızı umuyorum. Şimdi el ele kayboluyoruz. Olamaz. Neler
oluyor! Tekrar kayıyoruz. Bu… İnsan! Biz yanlış bir şey mi yaptık.
Düşmemeli miydik? Evet… Artık çok geç. O da bizle beraber hayata veda
ediyor. Aynı anda ölüyoruz. Bundan sonra ne olacak bilmiyoruz. Peki
öyleyse.
Elveda dünya!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder